Malatya’da 6 Şubat depremlerinden ardından konteynerlerde hizmet vermeye çalışan esnaf, altyapı eksiklikleri nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını dile getirdi. Tuhafiyeci İmmihan Bakan, “Bize söz vermişlerdi ‘Size klima takacağız. Size çatı takacağız’ diye. Ondan sonra ışıklandırma yapacağız. Ne ışıklandırma yapıldı, ne klimamız geldi, ne de çatılarımız yapıldı. Siz de nasıl bir sıkıntı içinde olduğumuzu görüyorsunuz. Çok zor hayatımız var, çok zor yaşıyoruz” dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından büyük hasar alan Malatya’da konteyner iş yerinde hizmet veren esnaf, giderek artan sıcaklardan dolayı zor zamanlar geçiriyor. Esnaf, sorunların sadece sıcaklıklardan kaynaklı olmadığını, İnönü Caddesi Öğretmenevi Konteyner Çarşısı’nın tabelasının ve ışıklandırmasının olmadığına dikkat çekti.
“Gelsinler ve hangi şartlar altında para kazandığımızı görsünler”
6 Şubat depremleri sonrasında esnafa tahsis edilen 64 konteynerden birinde ekmeğini kazanmaya çalışan İmmihan Bakan, şunları söyledi:
“Sıcaklar bastırdı. Aynı zamanda sanki konserve kutusunun içindeymişiz gibi. Bayramdan önce gelen müşteriler belki bir tane daha bir şey almak istiyorlardı ama bakıyorlardı çok sıcak hemen çıkıyorlar. Çünkü, bazıları klima taktırdı, adamlar kendilerini zorladı ikinci el aldılar. Bize söz vermişlerdi ‘Size klima takacağız. Size çatı takacağız’ diye. Ondan sonra ışıklandırma yapacağız. Ne ışıklandırma yapıldı, ne klimamız geldi, ne de çatılarımız yapıldı. Siz de nasıl bir sıkıntı içinde olduğumuzu görüyorsunuz. Çok zor hayatımız var, çok zor yaşıyoruz.
Akşamları çıktığımızda çocuklarımızla ilgilenemiyoruz. Çünkü burada pert oluyoruz havasızlıktan. Bir de astım hastasıyım. İyice mahvoluyorum. Bir sefer ya, bir sefer şu belediye başkanı veya bir milletvekili gelse; bizimle bir konuşsa. Niye kaçıyorlar? Ben onu anlamıyorum. Hiç görüşmedik. Sami Er, insanlık olarak gerçekten seviyorum, biliyorum, araştırdım da. Sevdiğim bir insan ama çok istedim seçimden sonra bizlere görünmesini. Seçildikten sonra kimsenin doğru dürüst göründüğünü de zannetmiyorum ama girsin halkın içine, nasıl zorluklar yaşadığımızı görsün. Ne şartlar altında para kazandığımızı görsünler.”
