T24 Dış Haberler
Portekiz’de 10 Mart genel seçimlerine kısa süre kala, merkez sağ ile merkez sol birinci parti olmak için mücadeleyi sürdürürken, anketlerde Batı Avrupa’daki konjonktüre uygun olarak aşırı sağın da yükselişte olduğu görülüyor.
The Guardian’ın aktardığına göre sağ popülist partilerin toplam oyu, mart seçimlerinde yüzde 20 bandına ulaşabilir.
Portekiz’de aşırı sağ partilerin başını 41 yaşındaki eski spor yorumcusu André Ventura’nın yönettiği Chega (Yeter) partisi çekiyor. 2019’da yüzde 1,3 gibi düşük bir oy oranına sahip olan Chega, 2022’de yüzde 7,3’e yükseldi ve o zamandan bu yana yaklaşık yüzde 19’luk ciddi bir tırmanış kaydetti.
Anaakım partiler, seçim kampanyalarında aşırı sağı bastırmaya yönelik adımlar atıyor.
Merkez sağın temsilcisi olan Sosyal Demokrat Parti (PSD) lideri Luís Montenegro, daha küçük sağ eğilimli oluşumlarla kurduğu üç partili koalisyonun kendini zafere ulaştıracağına inanıyor.
İktidardaki Sosyalist Parti’nin öncüsü Pedro Nuno Santos, “seçmenleriyle kurduğu kuvvetli bağa” dikkat çekerken, sağın ilerleyişini engellemek için gösterdikleri ortak çabayı da vurguluyor.
The Guardian’ın aktardığına göre Sosyalistler genel oy oranında kazanacak gibi gözükse de asıl entrika parlamento aritmetiğinde yatıyor ve göstergeler sağcı güçlerin burada bir süpriz yapabileceğini işaret etmekte. Gelişmekte olan bu dramın kilit isimlerinden Andre Ventura, resmi bir ortak ortak olarak tanınmadığı sürece bir koalisyona destek vermeyeceğini söylüyor ki bu da Portekiz’in siyasi manzarasını yeniden şekillendirebilecek stratejik bir hamle.
Sosyalist Başbakan António Costa’nın beklenmedik bir şekilde görevinden ayrılması üzerine 10 Mart’ta yapılacak seçimlerin ardında çeşitli yolsuzluk skandalları yatıyor. Uzmanlara göre aşırı sağın lehine işleyen bu skandallar sıradan seçmenlerin müesses nizama duyduğu hayal kırıklığını arttırdı.
Şu anda kamuoyu yoklamalarında yüzde 28 ve yüzde 29 oranlarında kilitlenmiş olan merkez partilerin performansları konut krizi, yetersiz maaş oranları ve güvenilir olmayan kamu sağlık hizmetleri gibi alanlarda söyleyecekleri sözlere bağlı.
PSD lideri Montenegro, Chega ile koalisyon kurma ihtimalini kesin bir dille reddetti. Bununla birlikte, aşırı sağ ve merkez sağ partilerin, başlangıçtaki çekincelerine rağmen, siyasi zorunluluklar karşısında çoğunluk desteği için stratejik ittifaklar kurdukları tarihsel örneklere işaret eden analistler arasında şüphecilik devam ediyor. Bu tarihsel bağlam, Montenegro’nun mevcut tutumunun kararlılığı konusunda soru işaretleri yaratıyor.
Sosyalist partinin liderliğini Costa’dan devralan Nuno Santos, yeterli çoğunluğa sahip olmadan birinci sırayı almaları halinde merkez sağ liderliğinde bir azınlık hükümeti kurulmasına engel olmayacağını belirtti. Ancak aşırı sağın yükselişini engellemede sol partilerin önemi olduğundan, Sosyalist Parti kendi iktidarı korumak için Portekiz Komünist Partisi ya da Sol Blok ile geçmiş örneklerde görüldüğü gibi parlamenter işbirliğine gidebilir.